"Taktik olarak, bir eşkıya çetesi ile karşılaşan Osmanlı zabitleri, evvela arazi durumunu inceleyip, kuvvetlerini çeteyi çembere alacak ve kaçış yollarını kapatacak şekilde yerleştirerek, en kısa yoldan etkili bir hücumla çetenin merkezine doğru taarruz edecek şekilde harekâtını planlayarak başarıya..
II. Abdülhamit döneminde Şeyhulislamlık’ta görev yapmış Şeyh Rahmi Baba 1930’lu yıllarda şeyh ve halife arkadaşlarını gizlice Anadolu’nun bir kasabasına davet eder. "Kahriye" okunacak, yani "Ya Kahhar" zikri çekilerek Mustafa Kemal Paşa’nın ve rejiminin "kahr u tedmiri" için dua edilecektir. Davet k..
“Zafer değil sefer” yahut “muvaffakiyet değil hareket” ifadeleri sonuca ve hedefe ulaşıp ulaşmamaya bağlı kalmadan yola koyulmayı, harekete geçmeyi, her hâlükârda insanî sınırlar içinde yapılabilecekleri sonuna kadar yapmayı ifade ediyor. Seyr ü seferin, yolun ve hareketin bizzat kendisi sonucun, za..
Bir kimlik bunalımı ve köklerden uzaklaşma gerçekliği içinde olduğumuz doğrudur. Kendini gündelik, politik ve kültürel hayatın her alanına sirayet ederek açığa çıkaran bu sorunun çözümü hiç de öyle kolay görünmüyor. Çözüm belki de öncelikle teşhisi iyi yapmaktan geçiyor. Kimliği, ortak mirası iyi ta..
Genç hikayeci Eda İşler’in ilk kitabı Kaza Süsü Dergah Yayınları’ndan çıktı. Kaza Süsü iyi bir öykücünün geldiğini müjdeliyor.Her ölüm sıradandır. Benim ölümüm de gerekli koşullar sağlandığı için bir anda oluverdi, o kadar. Ertesi gün, tökezleyen, yerine tam oturmayan, rahatsız ve ağrılı bir yaşama ..
“Bir makaleyi aramak, bir kitabin izini sürmek bir meselenin pesinde olmaktir aslinda.“ Yazar adi belirtilmeden nesredilmis bir risâlenin pesinde olmak... Kitaplarda bahsi olup kendisi olmayanlarin pesine düsmek... “Yola yani aramaya koyulduk.“ Ama ne menfi ne de sadra sifa haberler gelmedigi anlar...
Modern Türk edebiyatının ilk kadın yazarı olarak kabul edilen Makbule Leman, yaşadığı devirde sevilen ve beğenilen, genç yaşta ölümüne yas tutulan bir yazarken bugün neredeyse tamamen unutulmuştur.Makbule Leman, Yeni Türk Edebiyatı alanında eserler veren, Osmanlı kadınının terakkisine örnek olarak g..
“Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok.Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıkarak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmanarak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık..
Hz. Peygamber’in hayatını konu alan bu eser, baştan sona peygamber sevgisiyle yazılmış bir na’t ve Allah aşkıyla yazılmış bir tevhit gibidir. Şairin peygamberine olan gönülden bağlılığı, Allah’a duyduğu mutlak ve tam imanı eserin her mısraına sinmiştir. Yazıcıoğlu Mehmed tarafından tamamlanmasından ..
20. yüzyıl boyunca ana akım iktisatçılar, iktisadî davranışı açıklamak için özellikle çıkarların rolüne odaklanırken, sosyologlar sosyal etkileşim ve sosyal yapının rolünü vurgulama eğiliminde olmuştur.Bununla birlikte, kimi iktisadî fenomenlerin anlaşılmasında ilerleme kaydetmenin tek yolunun, çıka..
Dostları tarafından eşsiz bir müverrih, canlı bir kütüphane ve ayaklı bir tarih olarak tarif edilen İbnülemin Mahmud Kemal İnal, maziyle bağları koparmanın hüküm sürdüğü bir devirde yakın tarihin ve zengin kültürümüzün gizemli dünyasına açılan büyük bir pencere oldu. Bugün de öyledir.Orijinali yakla..
Eleştirinin sınırları var mıdır?Edebiyat teorisi ve eleştirisi alanında dünya çapında bir şöhrete sahip olan Rita Felski, Eleştirinin Sınırları başlıklı kitabında eleştirinin sınırlarını sorguluyor. Ancak bunu yaparken kendi deyimiyle eleştiriyi eleştirmeyi değil, yeniden betimlemeyi amaçlıyor.Eleşt..
Sarraf Nizamattin’in küçük kızı babasının kalbine tutkundu. Onun, her bir mevsimde ayrı çarpan, ama her seferinde aynı kalmayı bilen bir kalbi oldu¬ğunu biliyordu. Bu yüzden anlayışlı ve bilgeydi; bu yüzden katının karşısında yumuşak, uzağın yanında yakın, yalnızın arkasında yandaş gibi dururdu. Bir..
Bazen, tam gün ortasında bir şaşkınlık basıyor beni, bunu anlata¬mam! Mesela, şehrin ayarını bozuyor cami bahçesinden sokağa sarkan güller; tesadüfen talandan kurtulmuş iki arkadaş gibi, bakışıp duruyoruz birbirimize. Sanki dünyaya gelmeden çok önce, hiç hatırlamadığım bir yerde, hafızamın kuytuluğu..
Rusya’da Çarlık yönetiminin yıkılması ile egemenliği altında yaşayan Türkî unsurlarda bağımsızlıklarını kazanma ümitleri doğmuştur. 1917-1921 yılları arasında kongreler düzenleyen, devlet kurmak üzere mücadele eden siyasi önderlerin bir kısmı başarılı olamamaları üzerine memleketlerini terk etmek m..
Bu kitap, Kırım’dan göçen sıradan bir Osmanlının, Mehmed Said Hâlet Efendi’nin “Hizmetkârlıktan” “Devlet Kahyalığı ve Padişahın Efendiliği”ne yükselmesinin çetin ve entrikalarla dolu enteresan yolculuğunu anlatmaktadır. Yüzyılların süzgecinden geçerek tekâmül eden rüşvet-patronaj münasebetini çok iy..
Ben o yenilgiyi sevdiğimde, içimde bir zafer şarkısı vardı. Bir bakış, simitlere, sıcak çaylara, işçi tulumlarına, dilenci ellerine yapışıp kalmış bir bakış, nereye gitsem, uzun kirpikleriyle peşim sıra ge¬lirdi. Kimdi o bakışın sahibi? O çavdarları yeşerten ırmak; kırıkları onaran platin; budandıkç..
Hayatın Anatomisi: Canlılar Bilimi Felsefesi - Evrim ve Ötesi başlıklı kitabımız, insan dimâğının en mütekâmil, en kuşatıcı eseri olan felsefe-bilim sistemliliğinin vucuda getirilişi, onun belirli vasıflarına ilişkin örnek oluşturabilecek, bundan da öte, beşer–insan bütünlüğünün canlılar dünyasıyla ..
On dokuzuncu yüzyılda baş döndürücü bir hızla gelişen global silah teknolojisi dünya ülkeleri arasında yaşanan askerî rekabetin bir sonucuydu. En etkili silahlara sahip olmanın savaşı kazanmadaki etkisini artırması, kendisi de bölgesel bir güç olan Osmanlı Devleti’ni yakından ilgilendirmiş ve yeni s..
Sünnî siyaset düşüncesine dair gerek Müslümanlar gerek oryantalistler tarafından birçok çalışma yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu çalışmalarda genel olarak meselenin fıkhî ve siyasî cephesine ağırlık verilmiştir. Diğer taraftan dünyadaki ve Türkiye’deki Şiîlik çalışmaları da meselenin farklı b..
Felsefenin Yapısı ve Sorunları başlıklı bu çalışmada düşünce tarzı olarak felsefenin yapısı sorgulanmaktadır. Sorgulama bağlamında, felsefe yapmanın ne anlama geldiği, felsefede amaçların nasıl belirlendiği, filozofun nitelikleri, felsefenin kurucu unsurları, felsefeyi oluşturan sorunlar ve düşüncel..
Mehmet Kaplan, bu kitabında önce Tanpınar'ın gençlik şiirlerini ve estetiğinin teşekkülünü ele alıyor. Daha sonra "Şiirler" kitabı ile onun dışında kalan olgunluk devrine ait şiirleri tem, kompozisyon ve üslup bakımından inceliyor.Ürün Adı: Tanpınar Şiir DünyasıÜrün Kodu: 9789759958879Yazar: Mehmet ..
Sanat hayatının başlangıcında kaleme aldığı Hikâye’de Halit Ziya, roman ve romancılık konusunda bireysel görüşlerini açıklar. Romanın Batı edebiyatlarındaki tarihi ana hatlarını verirken Türk edebiyatındaki durumunu da eleştirir. Halit Ziya bu eseri yazma amacının, dönemin önemli tartışma konularınd..
Batılılaşma devri Türk edebiyatının önemli bir temsilcisi olan Ahmet Mithat Efendi, 1870’ten 1912’ye kadar yazdığı hikaye, roman, tiyatro eserleri ve edebî, fikrî yazılarıyla halkın bilgi seviyesini yükseltmeye gayret etmiştir. Yazarlık hayatı boyunca sosyal fayda prensibine bağlı kalan Ahmet Mithat..
“1950 yılında, yani ilkokulu bitirdiğim yaz tatilinde, bazı büyüklerin kelimeler üzerinde fazla durduğuna ilk defa dikkat ettiğimde, bunu biraz yadırgamıştım.‘Kelimeler kelimelerdir o kadar. Erzurum'da şuna şöyle derler, İzmir'de şöyle derler... Büyüklerin takıldığı konulara bak!' diye düşünmüştüm.1..
“Aydınlığa ve vuzuha açılan bir kapı, sonsuzluğa doğru uzanan bir yol, hakikat ve merhamet deryasına doğru akan bir nehir, göğe yükselen bir miraç...Mustafa Kutlu'nun İlmihali'nde (ki yıllar önce ilk metinler ortaya çıktığında ona birlikte Kutlu İlmihal adını vermiştik) yüksek bir hissiyatın eşlik e..
Felsefeden edebiyata, tasavvuftan folklora kadar oldukça geniş bir sahada faaliyet gösteren ve bir kısım yazılarına “Feylesof” imzasını atan Rıza Tevfik, felsefeyle olan yakın ilgisi dolayısıyla, hayatının hemen her döneminde estetik ve sanat meseleleriyle de meşgul olmuş ve bu konu etrafında birçok..
Türkiye'de Tanzimat dönemi Türk edebiyatıyla ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu şiir ve roman türleri üzerinedir ve hikâye türüne diğerleri kadar yer verilmediği görülür. Yazar, bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak Tanzimat dönemi Türk hikâyesini daha çok tahli..
Tanpınar, Huzur'u yayımladıktan sonra yaptığı bir söyleşide kendisine yöneltilen, “Huzur devam edecek diyordunuz?” sorusuna “Edecek, tabii edecek. Mümtaz ölmemiştir. Hâlâ yaşıyor ve yeni bir insan olarak doğmak için beni zorluyor” cevabını verir ve şunu ekler: “Fakat daha evvel Huzur'un öbür kısmını..
Bu kitapta, Antik Yunan tiyatrosunun önemli oyun yazarlarından Euripides'in Alkestis, Medeia ve Elektra adlı üç oyunu yer alıyor. Bu üç oyunun ortak özelliği, aile ilişkileri ve ata-erkil toplum düzeninde kadının yeri üzerinde durulmasıdır. Bununla birlikte Euripides, mitten aldığı oyunun konusunu e..
Türkçe Kur'an tercümeleri Türk dili tarihinin önemli eserleri arasında yer alır. Mukaddes bir metinle ilgili olmaları dolayısıyla bunların gerek yazılmasına gerek istinsahına başka eserlere nispetle çok daha fazla itina gösterilmiştir. Bu bakımdan Kur'an tercümeleri, Türk dilinin gelişme ve olgunlaş..
Kendini doğrudan dile getirmeyen ve söze açmayan bir sanat yapıtı ile karşılaşıldığında, bir sanat yapıtıkarşısında kişinin tüm varoluşunu etkileyen ve dilinin tutulmasına, aklının dumura uğramasına nedenolan şey nedir? Bir sanat yapıtının sanatsal olmasının anlamı nedir? Sanat yapıtının bir ontoloj..
Kahve, yanında bir lokum ve bir bardak su ile ikram edilir. Kahve Yanında Bir Lokum kitabında kahvenin pişirildiği cezve ve ibrik çeşitleri, kahvenin sunulduğu tepsi çeşitleri, lokum çeşitleri, lokumun yapılışı ve ustaları, klasik şiirde şeker ve şekerlemeye yapılan atıflar ele alınmaktadır. Kahve e..
“Seçilen mesele metafizik ve psikolojide müşterek olan hürriyet meselesidir. Maksadımız deterministlerle hasımları arasında yapılan bütün araştırmaların süre ile zamandaşlığı, keyfiyet ile kemiyeti birbirlerine önceden karıştırmaktan ileri geldiğini göstermeye çalışmaktır; bu iki şeyin birbirine kar..
Hayatın sürekli bir değişim içinde ilerleyen, statikliğe yer vermeyen dinamik bir süreç oluşu, yaşam süreci içerisinde birey ile çevresi arasında devamlı bir etkileşim ve bu etkileşimle birlikte bir değişimin olduğu gerçeğini gözler önüne serer. Bu çerçevede felsefe, hayat süreci içerisinde insanlar..