Toplumların çimentosu sayılabilecek unsurlardan birisi şüphesiz ki inançlardır. Günümüzde mevcut sorunları doğru algılamak ve yorum yapmak ancak geçmişimizi iyi bilmekle mümkündür. Osmanlıca olarak üç cildi Ahmet Rıfkı, bir cildi Cemalettin Çelebi tarafından yazılan Bektaşî Sırrı adlı eser inançsal ..
Mehmet Emin Resulzade, Türk dünyasının âbide şahsiyetlerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır. Onun Türkiye’deki ve kısmen Avrupa’daki muhaceret hayatı ve faaliyetleri elinizdeki eserde ortaya konmaya çalışılmıştır. Özellikle Rezulzade’nin siyasi faaliyetleri dışında matbuat ve sivil toplum ö..
"Orijinali, yani eski harflerle yazılmış olan kısmı 36 sayfadan ibaret olan bu kısa tarih dünyadaki tek nüshadır ve bir başka kopyası bulunana kadar da öyle kalacaktır. Osmanlı Tarihinin en karanlık ve kargaşanın hüküm sürdüğü dönemlerinden biri olan 17. yüzyılın kısa bir özetidir ve Sultan 4. Murad..
"Çerağlar Uyanırken", ismini Bektaşi ayin-i cemlerinde çerağların uyandırılışından yani mumların yakılışından almakta…Roman, 1826'da Bektaşi tekkelerinin kapatılması döneminde idam edilen Üsküdar Bektaşi Dergahı babalarından Kıncı Baba'nın oğlunun üzerine kurgulanmış bulunmakta. Olay 1848 yılında ba..
Elinizdeki eser, Türkiye’de Türk tarihi alanında ezberleri bozacak bir çalışmadır. Tarih ve siyaset alanında Viyana’dan beri geri tutulan Türklerin aslında dünya tarih ve kültürünün ne denli merkezinde olduğunu da göstermektedir. Bize dikte ettirilen batı eksenli tarih anlayışından farklı olarak, Tü..
Atatürk "Gazi Mustafa Kemal" günlerinde, İzmir'de bir genç kızla tanıştı ve evlendi. 2 yıl, 6 ay, 4 gün birlikte yaşadılar. 25 Ağustos 1925 günü, Lâtife Hanım: "Lâtife Gazi Mustafa Kemal" olarak çıktığı İzmir'den; sadece 'Latife' olarak yine İzmir'e dönüyordu.Nasıl tanıştılar, nasıl yaşadılar, niçin..
"Künc-i mihnetde rakibâ bizi tenhâ sanmaYâr eğer sende yatursa elemi bizde yatur"(Ey rakîb vahdet köşesinde bizi yalnız sanmayıneğer yâr sende yatıyorsa elemi bizde yatıyor)-Bağdatlı Rûhi-İnsan toplumsal bir varlık, ancak birey olarak bazen toplumsallıktan uzaklaşıp (veya uzaklaştırılıp) toplumun dı..
"Elinizdeki kitapta Türk kültürünün çeşitli konuları hakkında incelemeler yer almaktadır. Birbirinden bağımsız makaleler halindeki bu yazılarda aslında bir bütünlük de göze çarpmaktadır. Tarihimizin ve kültürümüzün çeşitli yönleriyle ele alındığı bu yazılarda tarih ve kültürümüz hakkında yapılan tah..
Osmanlı Devleti üç kıtaya hükmetmiş, 13. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar, hem tarihe damgasını vurmuş hem de kendi tarihini son derece titiz bir şekilde kaleme almıştır.Elinizdeki eserde Osmanlı Devleti’nin en erken devirlerinden başlamak suretiyle, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20. yüzyıl..
Toplum önderlerinin asli vazifesi tarihi ve klasik değerleri bir başvuru kaynağı olarak gündemde tutmak; karşılaşılan problemlere çözüm geliştirirken bu kaynakların da söz sahibi olacağı çağdaş, realist, bizden sonuçlara kapı aralamak olmalıdır. Kültür, içinde bulunduğumuz genel hayatın dengelerine ..
Elinizdeki kitap özellikle Tarih bölümüne yeni başlayan öğrencilere, tarih ile ilgili genel bibliyografya ve başlıca kütüphaneler hakkında bilgi vermek üzere tasarlanmıştır. Bibliyoğrafya ilminden kısaca bahsedildikten sonra, Türkiye ve Yurt dışında genel olarak Türkoloji başlığı altında toplayabile..
Osmanlı Bolu’su veya devrin ifadesi ile Bolu Sancağı; Kuzeybatı Anadolu’da, batıda Sakarya nehrinden doğuda Sinop’a kadar uzanan ve Karadeniz kıyıları ile hinterlandını kaplayan coğrafya üzerinde yer alır. Tarih kaynakları bu bölgeyi Bitinya ve Paflagonya antik adları ile de kaydeder. Osmanlı devrin..
Birinci Dünya Savaşı boyunca dahi kaybedilmemiş bu topraklar, Misâk-ı Millî’nin ruhunu, özünü ve sınırlarını oluşturan şehirler arasında yer almaktadırlar. Günümüzde bu bölgede yaşanan acının ve dramın bize öğrettikleri kadar, ilham ve ibretleri de olmuştur.O dönem, Osmanlı toprağı olan Maraş’ta işg..
Şairler hakikatten haber verir, gizli âlemlerin kapılarını aralar. Bütün güzel sanatlar gibi şiir ve edebiyat da insanların dünyasını zenginleştirir. Çok köklü bir geçmişe sahip olan Türk şiiri hemen her döneminde büyük şairler yetiştirmiştir. Yaşadıkları dönemi de en iyi onların eserleriyle takip e..
Şu Bizim Bektaşîler, Bektaşîlerce "Nasipsiz Bektaşî" olarak nitelendirilen Dr. A. Yılmaz Soyyer'in yeni bir çalışmasıdır. Nasip ya da ikrar, Bektaşî olabilmenin ilk adımındaki törendir ve Bektaşîler bu "Nasipsiz Bektaşî" nitelendirmesiyle Dr. A. Yılmaz Soyyer'i ne kadar da benimsediklerini ortaya ko..