Şiirlerinden yaptığı çevirilerin İngilizcede ilk kez yayımlanışının (Gitanjali, 1912) ardından bir edebiyat fenomeni haline gelerek 1913’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Rabindranath Tagore, bunu izleyen dönemde önde gelen Avrupalı, Rus ve Latin edebiyatçılar tarafından çeşitli dillere çevrildi ve ge..
1912 yılında ressam arkadaşı William Rothenstein’in davetiyle Büyük Britanya’ya doğru yola çıkan Rabindranath Tagore, uzun gemi yolculuğunu fırsat bilerek ilk defa kendi şiirlerinden İngilizceye çeviriler yapmaya girişir. Bengalli bir şairin, bir yandan modern Hindistan’ın en büyük şairine, diğer ya..
Kadim Hint bilgeliğini, kültürel ve manevi mirasını modern dönemde belki de en iyi Tagore temsil eder. Tagore, Hint düşüncesine ve özellikle Upanishadlar’a dayalı mistik ve manevi anlayışı benimsemiş, diğer tüm kastlara, inançlara ve dinlere açık reform hareketinin de önderlerinden biri olmuştur. Sa..
İlk basımı 1962’de yapılan Günün Sosyolojisine Giriş, Türkiye’de sosyolojik birikimi ve mirası göstermesi açısından klasik bir eser sayılmalıdır. Bu çalışma sosyolojinin bugün kazandığı şekli ve güncel gelişmeleri yansıtmaktan öte, sistematik anlamda modern sosyolojiye nasıl bir başlangıç yapılabile..
Gurur ve Önyargı, Jane Austen’ın kısa yaşamına sığdırdığı altı romanı arasında en bilinenidir. Ve roman kahramanları arasında, daha ilk planda neşesi, ışıltısı ve zekâsıyla dikkat çeken Elizabeth, Austen’ın kadın karakterleri arasında en sevilenidir. Eserin romantik anlatımdan uzak, gerçekçi ve iron..
“Attika Geceleri” (Noctes Atticae), Aulus Gellius’un bilinen tek yapıtıdır. Aslen hukukçu ve felsefeye düşkün bir kültür adamı olan Gellius’un bu eseri, gençliğinde felsefe merakıyla gittiği Atina'da okumuş olduğu eserlerden yaptığı kısa ya da uzun alıntılardan, kendi yorum ve hatıralarından oluşur...
Osmanlı İmparatorluğu’nun altın çağını incelemek ve o dönemin siyasi ve kültürel yapısını, âlimlerin, şairlerin ve memurların yetişme koşullarını, devlette yüksek bürokrasinin işleyişini, atamaların, terfilerin, kadrolaşmaların nasıl şekillendiğini bir portre üzerinden araştırmak gerekseydi, herhald..
Modern toplumsal örgütlenme biçimi, ilkel toplumlarınki gibi, simgesel değiş tokuş üzerine oturmamaktadır. Modern toplumlar belki de bu yüzden, değer yasasının beklentilerine yanıt vermeyen bu simgesel düzenden, ölümden korkarcasına kaçmaktadırlar.Marx’tan bu yana belli bir devrimci düşüncenin, değe..
Herder gelecekte yazmayı tasarladığı başyapıtı için günlüğüne şu notları kaydedecektir: “İnsan türü üzerine nasıl bir yapıt! İnsan ruhu üzerine! Dünyanın kültürü! Bütün mekânların! Zamanların! Halkların! Güçlerin! Karışımların! Biçimlerin kültürü! Asya dini!... Yunan’a dair her şey! Roma’ya dair her..
Birleşmiş Milletler “Çocuk Hakları Sözleşmesi”, 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edildi. Dünyada en çok kabul gören ve bütün devletler tarafından imzalanan insan hakları belgesi bu sözleşmedir. Çocukların mutlaka bilmesi gereken sözleşme maddelerini ise Yücel Feyzioğlu masallarla yazdı. Masallarla Çocu..
Wittgenstein’ın değişmez çalışma tarzı ve yazma biçimi, küçük yaşlardan itibaren geliştirdiği, zamanla yetkinlik kazanan defter tutma alışkanlığına dayanır. Giderek öbeklenecek sorun odakları seçerek bunlar üzerine düşünümlerini sistemsiz biçimde önce cebinde taşıdığı küçük defterlere not olarak düş..
Ünlü siyaset bilimci Raymond Aron, bu çalışmasında sosyolojinin ana akımlarından biri olan Alman sosyoloji okulunun bir resmini çiziyor. Kavramsal ve tarihsel düzeyde derin bir perspektif içinde ele alınan eserde Weber, Simmel, Tönnies, Oppenheimer gibi isimlerin çalışmaları değerlendiriliyor. Raymo..
İnsanın evrendeki benzersiz varoluşunun sırrını açıklayabilecek iki farklı gerçeklik olduğunu söylüyor bize Eliade: Mitler ve Rüyalar. İki farklı dünya bu. Mitler Alemi ve Rüyalar Alemi. Peki, aslında ikisi de bir yalana dayanmıyor mu? Yani gerçek olmayana? Gerçeğin arayışında gerçek-olmayandan ne u..
Yirminci yüzyılın en yenilikçi, hafızalarda en fazla iz bırakan ve en önemli tarih çalışmalarının kayda değer bir bölümü Fransa'da üretildi.” Fransız Devrimi nasıl dünya siyasi tarihinin ve modern çağın yönünü belirleyen ve onu dönüştüren bir yolun kapısını açtıysa, “Fransız Tarih Devrimi” de tarihy..
Hayal gücünden yoksun insanın talihsizliği ve çöküntüsü artık açıklanabilmektedir diyor Eliade: O, hayatın ve kendi ruhunun derin gerçeğinden kopmuştur. Hayal gücüne sahip olmak ise, dünyayı bütünselliği içinde görmektir, çünkü kavramsallaştırmaya gelmeyen her şeyi göstermek imgelerin görevidir. Efs..
“Evrene dair meseleler Çinli filozoflar için hiçbir zaman zorluk teşkil etmedi. Her şey başlamadan önce Hiçlik vardı. Yıllar geçtikçe Hiçlik, Birlik'e dönüştü, Büyük Monad haline geldi. Daha uzun bir süre sonra Büyük Monad, temelde Erkek ve Dişi olmak üzere doğa içerisinde İkilik yarattı ve sonra, b..
Akdeniz'e kıyısı olan tüm halkların korsanlıkla ilgili uzun bir tarihi vardır. Bu tarihle ilgili de çok sayıda kitap. J.M. Sestier, Akdeniz merkezinde korsanlık ve denizcilik tarihi ile ilgilenen okurların gözden kaçırmaması gereken bir çalışmayı kaleme alıyor. Antikçağ'da yazılan metinler arasından..
MÖ 4 - MS 65 yılları arasında yaşamış yazar, düşünür ve hatip Lucius Annaeus Seneca, Stoa felsefesine ilgi duyan ancak bazı tereddütleri bulunan yakını Serenus’a ithafen yazdığı bu diyalogunda kimi zaman ona, kimi zaman da hem ona hem de tüm insanlığa yönelik öğütlerde bulunur. Diyalogda genel olara..
Sosyolojiye giriş niteliğindeki bu kitap, doğuşundan itibaren bu disiplinin genel bir resmini sunmaktadır. Bilimlerin “prens”i olan sosyoloji hangi tarihsel koşullar içinde ortaya çıkmıştır? Sosyolojinin tanımı, gelişimi ve “kurucu babalar”ın temel yaklaşımları nelerdir? Başlangıcından günümüze mira..
İnsanların sözlerini anlamadım hiç Tanrıların kollarında büyüdüm ben.diyen şairin yazdığı tek romandır Hyperion. Hölderlin’in bu eserinde düş kırıklığına uğramış bir kahramanın ağıt niteliğindeki yaşamına tanıklık ederiz. Hyperion’un Bellarmin’e yazdığı mektuplar ve sevgilisi Diotima ile mektuplaşma..
Tarih ve felsefe terimleri, yüzyıllardır birbirleriyle ilişkisi olmayan alanları nitelemek için kullanılagelmiş olan terimlerdir. Antikçağ’da insanın doğa üzerine düşünerek kendi bilgisini kazanma süreci. Ortaçağ’da yerini tanrıya bırakmış; bu çağı izleyen dönemde ise, her türden yerellik ve tarihse..
Dedektif kelimesinin genel kullanıma girmesinden çok önce yazılmış üç dedektif hikâyesidir Morgue Sokağı Cinayetleri. Ölüm ve cinayet konularını defalarca işlemiş olan Poe, bu hikâyesinde sağlam bir kurgu etrafında, tıpkı bir satranç oyununda birbirini takip eden güçlü bir akılyürütmeyle öykülerini ..
Batı Felsefesi Tarihi, felsefeye yeni başlayanlar için yazılmış bir kitap değildir; üstelik bu tarz el kitaplarının faydalı olabileceği şüphelidir. Kapitalist kültür doksan dakikada felsefe mantığıyla felsefe tarihinin anlaşılacağı iyimserliğini yaratır. Oysa felsefeyi öncelikle aklın kurnazlıkların..
Silahini ateslerken eli titreyen bir katil, gerçek bir katil sayilir mi?Bir dag nasil depresyona girer?Ben bir baskasiysam, baskasi kimin nesidir?Oyuncaklarla oynayan çocuklar, kendileriyle oynayan yetiskinlerin oyuncaklari mi?Uyanacak kimse olmasa baslayacak bir hayat olur muydu?Bazi pencereler bak..
Biz sanatı nasıl seviyorsak sanatın da bizi sevebileceğini az çok sezinlemiş olmamız gerekir. Sanatla bir etkileşime girmeden ne onu hakkıyla tanıyabilir ne de o sırrını bütünüyle bizimle paylaşabilir. Evet, sanat bize gelir, içimizde doğar, gelişir ve nihai noktada bizi dönüştürür. Yarım kalan ve s..
En tehlikeli duyguların başında gelir kumarbazın tutkusu. Tatlı ve cehennemî bir heyecan, hayatın ölçü ve kural koyan tüm küçük hesaplarını kısa yoldan yıkmak ister. Kumarbaz bir kez talihini denemekle ne çok şey elde edeceğini düşünür. Kaybedeceği aklının ucundan geçmez. Böylelikle hiç bitmeyen bir..
Türk kültür tarihinin oluşumu ve gelişimine dair yepyeni bir bakış ilk kez Hilmi Ziya Ülken’in yorumlarıyla gündeme geldi.Anadolu kültürünün kaynaklarına indiği bu çalışmasında Ülken, Orta Asya’dan Anadolu’ya İran üzerinden geçen ve yerleşen Türk boylarının, Türkmen obalarının bu yeni yurtlarında bi..
Muhteşem Gatsby hiç şüphesiz en büyük Amerikan romanlarından biri. Ama sırf Scott Fitzgerald 1920’li yıllara tanıklık eden öyküsünü lirik bir dille anlattığı için değil. Ya da okuyucuyu renklerin ince ayrıntılarında, sözcüklerin müzikal iniş çıkışlarında bir labirentteymişçesine dolaştırdığı için de..
Altın çağını yaşayan Victoria dönemi İngilteresi’nin ikiyüzlü ahlâk anlayışı ile gösterişli ve sahte tavırlı burjuva yaşantısına yönelttiği eleştirilerle Oscar Wilde, çok iyi bildiği İngiliz kibar sınıfının, özellikle evlilik yaşamından kesitler sunar tiyatro oyunlarında. Lady Windermere’in Yelpazes..
Aklın bilgeliğinden daha fazla belki de kalbin, yüreğin bilgeliğine vurgu yapan Oscar Wilde’ın, çocuğundan yaşlısına her yaştan insana hitap eden masalları, hikâyeleri sevginin, güzelliğin, erdemli olanın izlerini sürer. Bir fanusun içindeki dünya değildir anlatılan Sert ve acımasız bir dünyanın hoy..
Yirmi dört saatlik bir zaman diliminde yaşananların yankısı belki bir ömür devam eder. Tutkuların, saplantıların, iyilik yapma duygusunun, anlık çılgınlıkların yol açtığı izler öyle kolay silinmez. Sessizlik ve sırrın kişiyi bağladığı ketumluk ancak bir süre devam edebilir. Ve bir an gelir, insan hi..
Amerikan antropolojisinin kurucularından Franz Boas Antropoloji ve Modern Yaşam adlı eserin Türkçe çevirisiyle ilk kez okuyucu karşısına çıkıyor. Modern antropolojinin öncüsü Boas’ın bu değerli kitabı, özellikle soy ve kalıtıma dayalı kişisel özelliklerin ırk olarak tanımlandığı etnografik araştırma..
Gerçek ve anlamlı bir dünya, kutsalın izdüşümünde saklıdır. İnsan büyük bir kaosun ortasında anlama ancak kutsala ilişkin deneyim aracılığıyla ulaşır. Kutsalın anlamı zamanın akışında çağ-lar boyunca farklı kültürlerde farklı niteliklere bürünmüş olsa da, özünde insanın iki önemli özelliği yatar: ya..
Korkunun kendisi kişiye bir ceza olarak yeter mi? Ruhu saran, kemiren bir korkuyla yaşamak nasıl mümkün olabilir? Peki, bir korku, insanı bir köprünün, uçurumun kenarına getirip de “hadi atla” dediğinde, hayattaki yanlışların, hataların yol açtığı bir durum kişiyi yaşamın kendisinden kopartacak bir ..
Edebiyatta bir eleştirinin nasıl olması gerektiğine dair genel ölçüler düşünüldüğünde Bizde eleştiri var mı? ya da Bizde eleştirmen var mı? sorularının büyük ölçülerde aşıldığı görülecektir. Tam da bu noktada Gürsel Aytaç bir adım daha öteye geçerek mevcut eleştiri literatürünü gözden geçirmekte ve ..