Nijat Özön'ün bu eseri ilk kez 1936’da yayimlandi ve yakin zamana kadar alaninda tek basvuru kitabi olarak kaldi. Türk romaninin kökenleri üzerine kapsamili bir arastirmaya dayanarak derli toplu bilgiler veren kitap, kendinden sonraki arastirmacilar ve konunun meraklilarina yeni ufuklar açmasinin ya..
Türkiye, Bati’ya bagimliliginda, edilgenliginde, asagilik kompleksinde, baska birçok ülkeden farkli degil. Farki, iç çekismelerinden kurtulup evrensel degerlerin benimsenmesinde dünyaya öncülük etmesi olabilir. Yeni olusan dengeler açisindan kritik ve belirsiz bir noktadayiz. Türkiye’yi Rusya, Çin y..
Çok uluslu Osmanli Imparatorlugu’nun dagilmasinin ardindan kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin, homojen bir ulus-devlet olma politikasi çerçevesinde "vatan topraklarini Türklestirmek" adina yürüttügü faaliyetler, gayrimüslim azinliklarin aleyhine isleyen bir süreci de beraberinde getirmistir. Kendisinde..
Günümüzde eglence endüstrisinin dev bir kolu olarak öne çikan spor, 20. yüzyil ortalarina kadar, agirlikli olarak baska bir isleve sahipti. Biyo-politika isleviyle bu; modern devletin nüfusu ve hayati yönetme projesinin bir boyutuydu. Bu kitap, Türkiye’de ’Erken Cumhuriyet’ döneminde bu politikanin..
Osmanli Devleti’nin klasik bürokratik yapisi, modernlesme sürecinin etkisiyle 19. yüzyilda köklü bir degisim geçirmisti. Daha önce yayinladigimiz Para Pul Oldu: Osmanli’da Kâgit Para, Maliye ve Toplum adli kitabiyla bankacilik ve finans tarihi yarismasinda birincilik ödülü kazanan Ali Akyildiz, Osma..
Tutkulu Perçem, gerçekligin sikici ve bunaltici kurgusuna düpedüz “dil“ çikartarak baskaldiran, önüne çikan her seye bir tekme atar gibi yaparken aslinda hepsine takilan, düsecekken yaziya tutunup yürüyen ve çaktirmadan giden Sevgi Soysal’in yola çikis öyküsüdür... (Tanitim Bülteninden)Ürün Adı: Tut..
Polisin ordudan ayrisarak, ayri bir ’’is’’ ve aygit olarak kurumsallasmasi, modern devletin temel önemde bir veçhesidir. Zira polis, devletin, toplumu üstünden/disindan degil ona nüfuz ederek denetleme yeteneginin gelismesinde kilit islev tasir. Tepkici-bastirici olmaktan ziyade ’önleyici’ nitelikte..
Küçük Aga, Kurtulus Savasi yillarinda, siyasal karar ve tartisma merkezlerinin uzaginda, Kuvva-i / Milliyeci denilen, ama ne olduklari, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtigi savasa katilip katilmamanin vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanlari anlatir. Asirlardir ..
Yabancilastirmayi, yabancilastirilmayi, insancadan kopmanin etkin ve edilgin biçimlerini, insancaya dönme özleminin ve savasiminin çikar ve çikmaz yollarini; hem tek tek öykülerin içerisinde, hem de bunlarin bütünselliginde kavranan bir diyalektikle sergiler Soysal bu öykülerde. Serinkanli bir gözle..
Oya Baydar, Yildirim Bölge Kadinlar Kogusu için yazdigi önsözde sunlari söylüyor: Yildirim Bölge Kadinlar Kogusu’nu, otuz iki yil sonra Sevgi’nin gözüyle ve yüregiyle hatirlarken, ani yazma isi üzerine yeniden düsündüm. Neden bazi ani kitaplari soguk, ruhsuz, ögretmen edalidirlar da bazilari sicacik..
Ankara, Mon Amour! Üst üste asilinca ertesi gün daha iyi isitan paltolarin Cepli basma elbiselerin Dualarla ekilen simit agaçlarinin Üç tam bir paso’nun Troleybüs hizinda giden bir hayatin Zümrüt Pastanesi’nin ve Alemdar Sinemasi’nin Sabahtan öglene bir yagmurla degisiveren dünyalarin Ikindi sessiz..
Iletisim Yayinlari Sevgi Soysal’in bütün eserlerini yayimliyor. Ilk kitap Tante Rosa, Sevgi Soysal’in ölüm yildönümü olan 22 Kasim’in haftasinda çikti. 1968’de yayimlandiginda, çocuklugu Birinci Dünya Savasi Almanya’sinda geçmis, Rosa adli bir kadinin hayat hikâyeciklerini içeren bu roman, edebiyat ..
Baris Biçakçi, Herkes Herkesle Dostmus Gibi kitabi ile genis bir okur kitlesiyle "dostmus gibi..." olmustu. Bu uzun hikaye veya küçük roman da onun "ruh akrabalarina" çok iyi gelecek! Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanin kendin edönmesine omuz veren saglam bir arkadas olan rady..
Aile pek çoklarına göre yıpranmış, hatta geride kalmış bir kavram olsa da dış dünyanın belirsizleşen koşulları karşısında hâlâ korunup kollandığımız bir yuva olmaya devam ediyor. Bu güven dolu ve destekleyici ortamı sağlayan ise anne babalarımızla, dahası bazı talihli durumlarda, büyükanne ve büyükb..
Modern haz kültürü, günümüzde bireyleri cinselliğin her yerde ve her zaman erişilebilir olduğuna inandırmış olsa da, gerçekte seks nicedir pek çok insanın hayatından çekilip gitti. Günümüzde uzmanlar, her yaş ve her kesimi sarmış bir haz kaybı ve aseksüellik salgınından bahsediyor. Cinsel mahrumiyet..
“Muhafazakâr, ama suskuncu bir inancı militan bir siyasi ideolojiye dönüştüren Humeyni’nin Şiizminin geleneksel Şiilikten çok Üçüncü Dünya popülizmiyle ortak noktaları bulunur. Humeyni bu Şiizmin radikal tasarımını çok daha sonra geliştirecektir.”Ortadoğu’nun, dünya siyasetinin, İslâmcılığın biçimle..
İnci bir yandan yalınlığıyla, diğer yandan ahlâki meseleleri cesurca irdelemesiyle John Steinbeck külliyatının en özgün parçalarından biri.Tıpkı ataları gibi, bir kıyı kasabasında yaşayıp günlerini denizde inci bulmaya çalışarak geçiren Kino da yoksulluğun en ağır şartlarıyla cebelleşir. Öyle bir yo..
Bugün dünyada 300 milyondan fazla insan depresyon teşhisi almış durumda. Tıp çevrelerinde bir depresyonsalgınından bahsediliyor. Oysa tarih boyunca depresifolmak bir hastalıktan ziyade bir ruh hali olarak görüldü ve melankolik olmakla eşanlamlı kullanıldı. Sık sık yaratıcılığın ve ayrıcalıklı bir va..
“Kendi kars¸ısına c¸ıkıverse kendi de kendinden korkardı; c¸ok iriydi bir kere, go¨rdu¨g?u¨n go¨receg?in en iri ko¨peg?i bununla mukayese et, o ince belli c¸ay bardag?ıysa bu on sekiz bardaklık semaverdi, o¨yle bir iri, o¨yle bir iri. Bir hırlasın, elli kiloluk hiltiyle asfalt deliyormus¸, bir havla..
Büşra Balcan çevirisi,Murat Belge’nin önsözü,Yazar ve dönem kronolojisi,Kitaba dair görsellerle.Sokakarda kendisinin c¸ok zevk aldıg?ı ama bas¸kalarının sersefil buldug?u bir hayat yas¸ayan Huckleberry Finn, yaptıg?ı bir kahramanlık sayesinde ufak bir servetin sahibi olup daha rahat bir yas¸am su¨rm..
“‘Nasılsın?’ diye soruldug?unda ic¸imden bir c¸ıg?lık gibi yu¨kselen ‘Yalnızım, c¸ok yalnızım,’ so¨zcu¨klerini so¨ylememeyi bas¸arıyor ama yine de sebebini ve kaynag?ını pek anlayamadıg?ım tuhaf bir denge ic¸inde hayatımı su¨rdu¨ru¨yordum. Karım o¨leli altı yıl olmus¸tu.”Bir Kıs¸ Yolculug?u, altı yı..
Bir koltuktan c¸ıkan belgelerin izini su¨ren Daniel Lee, bir Nazinin hika^yesini gu¨n yu¨zu¨ne c¸ıkarıyor. “Sıradan” bir Alman’ın nasıl bir Naziye do¨nu¨s¸ebildig?ini, bu do¨nu¨s¸u¨mu¨n arka planındaki motivasyonların, ailenin gec¸mis¸inin ve zihniyetinin yanı sıra Birinci Du¨nya Savas¸ı sonrası Alm..
“Karl Marx ve John Stuart Mill hem endüstriyel toplumu anlamaya çalışan belli başlı toplum teorisyenleri olarak hem de onu siyasi araçlarla değiştirmeye çalışan aktivistler olarak 19. yüzyıla dair görüşümüzü belirleyen iki temel düşünürdür.”MICHAEL EVANSModern siyasi ve iktisadi düşüncenin temel ese..
“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum.Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum.Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum.Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorumOsman?”“Ayrılmalıyız! Barışalım mı? Senin canın sağ olsun. Hiç bilmiy..
“Rüyalar doğru çıkar, üç yol var denince önce kendine bakacaksın ve herhalde üç kat merdiven çıkacak ya da ineceğim diyeceksin, kendi kendinin yorumcusu böyle olunur. Para gelecek denince önce cebini yoklayacaksın, hiç mi yok, demek ki canın çıkarsa şöyle bir elli kuruş gelecek, zaten elli kuruşun v..
“Bazen de bir rastgele taş öylece bütün kış durur ve baharın bir mor çiçek halkası onu çepçevre ama sadece o taşı bir bordürle çevrelerdi. Taşın beyazı çiçeğin moru ile öyle bir resim verirdi ki, o özenle seçilmiş mor halka o taşı dünyanın kutsal taşlarından biri yapar ve boynundaki çelengi ile bunu..
“Her s¸ey nasıl bas¸ladıysa o¨yle bitti Gazella. Kendi kendine. Sakince. Ne bir eksik ne bir fazla. Bana yalnızca anlatmak emredilmis¸ti. Yu¨ru¨du¨m. Pac¸alarımda c¸amur. Cebimde ekmek. Tuz. Peynir. Hu¨snu¨yusuf tohumu. Herkese yetecek kadar du¨nya vardı oysa. Umut ve silah tas¸ımak yasaktı. Yu¨ru¨d..
Sezgin Kaymaz’in, kendi okurunu edinmesini saglayan ve yeni kusak yazarlarda fazla rastlanmayan hasletleri var. Insanlari, özellikle kaderin sillesini yemis olanlari, asagidakileri, kaybedenleri iyi taniyor. Romantiklestirmeden, grotesklestirmeden resmediyor onlari. Yazarimiz hikâye anlatmayi ve kur..
Ayse Bugra bu yeni çalismasinda, insanin en temel davranis biçimlerinden biri olan tüketimi, iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel dinamiklerin kesistigi bir noktada inceliyor. Ilk bakista salt bireysel bir özellikmis gibi görülen tüketim iliskileri, ahlaki ve siyasi boyutlarindan soyutlanarak ele al..
Geçtigimiz yil 20. ölüm yildönümünü idrak ettigimiz Oguz Atay’in bitiremeden aramizdan ayrildigi son eseri nihayet “tamamlandi“. Uzun “edebî polisiye“ ugraslara ragmen ilk bölümü bulunamayan Eylembilim’i yillar önce, Oguz Atay okurlarinin istekleri karsisinda Günlük’e ekleyerek yayimlamak “zorunda“ ..
Yil 1876. Bir Ingiliz subayi, yaninda usagi ile birlikte Anadolu’yu bastan basa dolasir. O günün zor kosullarinda yapilan bu macerali yolculugun tek bir amaci vardir: Osmanli Devleti’nde azinliklarin durumunu yerinde görmek. O yillarda Avrupa kamuoyunda Osmanli’da azinliklar meselesi ile ilgili pek ..
Cemil Meriç’in ilk telif eseri ve yazarin düsünce serüveninde bir dönüm noktasi. Avrupa disi kültürler ve Dogu, yazarin “tecessüslerin cografyasina“ Hint’le, Hint Edebiyati çalismasiyla girdi. “Olemp’i ararken Himalaya çikmisti“ karsisina. Kitap, alisilmis edebiyat tarihi ve incelemesi kalibina uyma..
Oguz Atay’in hikayeleri, gündelik hayati kavrayis derinligi, anlatim zenginligi ve okuru alip götürmedeki enerjileri bakimindan romanlarindan geri kalmaz. Kitaba adini veren hikayenin korkuyu beklerken kendini evine hapseden kahramani, Atay’in edebiyat güzergahindaki farkliliginin en büyük kanitlari..
Ülkemizde pek benimsenmemis bir dalda, biyografik roman türünde, Oguz Atay’in, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocasi da olan Mustafa Inan’i anlatisi. Bir halk çocugunun uluslararasi ün sahibi bilim adami olusunun zorlu serüveni sergilenirken toplumsal elestiri kaliplarinin da zorlanisi. In..
Millî Mücadele sırasında Orta Anadolu’da bir köy. Tanzimat aydınının sosyo-psikolojik özelliklerinin uzantılarını taşıyan Ahmet Celal. Kendini kurtarıcı olarak gören, halkı eğitmeyi (ya da adam etmeyi) görev edinmiş, kafasında yarattığı gerçekle yaşanan gerçeğin çatışması sonucu yabanlaşan tipik ayd..