Hayatımı satıyorum. Benden dilediğiniz şekilde istifade edebilirsiniz. 27 yaşında bir erkeğim. Mahremiyetinizin ve kişisel bilgilerinizin korunması teminatım altındadır. 27 yaşındaki reklam metni yazarı Hanio Yamada başarısız intihar girişiminden sonra yerel bir gazeteye ilan vererek yaşamını satılı..
Neden bazı anıları hatırlar, bazılarını unuturuz? Baumgartner, sevgili eşi Anna’nın ölümü sonrasında büyük üzüntü yaşayan yetmiş bir yaşındaki felsefe profesörü Baumgartner’ın emekliliğe ve dünyadan elini eteğini çekmeye hazırlanışını konu ediyor. Roman, Baumgartner ile Anna’nın 1968’deki parasız öğ..
İsveç edebiyatının büyük yazarlarından August Strindberg, altmışı aşkın oyunuyla yalnızca doğduğu ülkede değil Avrupa ve Amerika tiyatrolarında da önemli izler bıraktı. Aynı zamanda natüralist tiyatronun da öncüsü sayılan Strindberg’ın sıkça sahnelenen trajikomedisi Alacaklılar, yazarın en çarpıcı o..
“Sence önce tren mi gelir kar mı yağar?”“Bilmem, önce kar yağmaya başlarsa daha güzel olur sanki.”“Evet… Önce kar yağsa sonra kar tanelerinin arasından tren geçse.”Rüzgârı, billur örüntüleri yüzümüze savursaGözlerimizi kıssakDüdüğü çalsaEve dönsek. Rıdvan Hatun, ilk kitabı Billur Örüntüler’de karanl..
Amerikalı bir yerleşimci ve dul kalmış bir baba olan Cy Bellman, kulağına gelen bir haber karşısında şaşkınlık, büyülenme gibi güçlü hislerin etkisinde kalır: Kentucky içlerindeki derin bataklıklarda tarihöncesinden kalma dev hayvan kemikleri bulunmuştur. Merakına yenik düşen Cy, dev canavarların ha..
“Evet, onun hakkında bugüne kadar hiçbir şey yazmadım. Yazsaydım ‘tarih’i çarpıtırdım belki de. Şimdi ona ihanet ettiğimi sanıyorsunuz değil mi? Asla. Ruhumun en derin noktasına kadar onu sevdim ve ona inandım. Beni aldatan asıl oydu. Bensiz düşleri ve bir türlü yetişemediğim tutkularıydı sonumuzu g..
Yanlış yerde ve yanlış zamanda ortaya çıkan bilgelikten daha delice bir şey olmadığı gibi, orantısız ve dolayısıyla yanlış zekâdan daha ahmakça bir şey de yoktur. Hümanizmin en önemli temsilcilerinden Erasmus, taslağını 1509 yazında İtalya’dan İngiltere’ye yaptığı yolculuk sırasında hazırladığı, dah..
Çok uzakta bir yerlerde birtakım adamlar iriyarı kel ve yalnız bir adama kurşun yağdırıyordu, birkaç kötü adam ise bir kızın hayatına son vermek üzereydi. Sevil yerde, ben sandalyemde, ellerimiz çaresizce yanımıza düşmüş, öylece oturuyorduk. Ekrana baktım. Kandan kıpkırmızıydı. Sonra bir adamın yere..
İnsanların tek tip giyindiği, isim yerine numaralarla anıldığı, çalışmaktan ibaret hayatlarında tutkularını bile belli bir zaman çizelgesine göre yaşamak zorunda olduğu Tek Devlet iktidarı diğer gezegenlere ulaşmak için bir uzay aracı inşa etmektedir. İntegral adlı bu uzay aracının başmühendisi D-50..
Can Kozanoğlu ve Mirgün Cabas, edebiyatımızın önemli isimlerine kitaplarının “ilk sayfası”nı nasıl yazdıklarını soruyor! Bu soruyla başlayan keyifli sohbetler, yazarların birbirinden farklı ve değerli yazma deneyimlerini aktardıkları bir yazı atölyesine dönüşüyor. Yirmi beş önemli yazar, yazma tarzl..
SET İÇERİĞİ:• ŞEKER PORTAKALI (YENİ KAPAK)• GÜNEŞİ UYANDIRALIM (YENİ KAPAK)• DELİFİŞEK (YENİ KAPAK)Vasconcelos’un biricik kahramanı Zézé’nin maceraları şimdi tek bir setteKüçük Zézé’nin kalpleri ısıtan unutulmaz hikâyesinin başlangıcı Şeker Portakalı, hüzün ve umudu rengârenk bir serüvene dönüştüren..
SET İÇERİĞİ:• GABRIEL GARCIA MARQUEZ- KIRMIZI PAZARTESİ (YENİ KAPAK)• HERMANN HESSE - SIDDHARTHA (YENİ KAPAK)• ALBERT CAMUS - YABANCI (YENİ KAPAK)• ANNİE ERNAUX - YALIN TUTKU• KNUT HAMSUN- AÇLIKNobel Ödüllü yazarların en sevilen kitapları bir aradaAlbert Camus’nün bir 20. yüzyıl klasiğine dönüşen es..
Nasıl ki son bir sevgili, son bir bahar varsa son bir kitap da mutlaka olacaktır fakat bunun hangisi olduğunu anlayacak hiçbir işaret yok. Başından beri “58’deki kız” adını koyduğum o kız hakkında bir şey yazamadan ölebileceğim düşüncesi zihnimi kemiriyor. Bir gün, onu hatırlayacak hiç kimse kalmaya..
“Evaristo Carriego adının bundan böyle Arjantin yazınının ecclesia visibilis’inde yerini alacağına ve yazınımızın tüm saygın kurumlarının –retorik dersleri, antolojiler, ulusal yazın tarihi– bu adı anmadan edemeyeceklerine inanıyorum. Ayrıca inanıyorum ki Carriego, en doğru ve seçkin ecclesia invisi..
Yarın, şu evim dediğim şeye sahip olacağım nihayet, büyük bir şehrin yoksul bir semtinde. Yoksul bir semt, zira insan yoktan nasıl zengin olur, dışarlıklıyken, hiç yeri yurdu olmamışken, zengin olmayı da istememişken? Bir adam köpeğine son kez sarılırken heykele dönüşüyor. Bir kadın, kocasının uyurk..
Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şiirlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşlerimi, annemi babamı, haber bile vermeden, bir veda bile etmeden geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim. Macaristan’d..
Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şiirlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşlerimi, annemi babamı, haber bile vermeden, bir veda bile etmeden geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim. Macaristan’d..
Neden günlüğümü yayımlamayacakmışım ki? Her tür yayın organında daha evvel adlarını dahi duymadığım insanların hatıralarının basıldığını gördüm; sırf “önemli bir adam” olmadığım için benim günlüğüm neden ilginç olmayacakmış... Grossmith kardeşler, Evelyn Waugh’un okuduğu en komik kitap olduğunu söyl..
Hubert kendisine söylenenlerin tamamına inanıyordu, ama olacakların en önemli kısmı, yıllar sonra yetişkin bir erkeğe dönüştüğünde dünyanın ona hangi gözle bakacağı söylenmemişti. İşin o faslını anlatabilecek tek bir sözcük bile yok gibiydi: Coğrafi konumu dışında hiçbir şeyini bilmediğin bir ülkede..
Yukio Misima, XX. yüzyil Japon edebiyatnin hirçin çocuguydu. Nobel Ödülü adaylari arasinda sik sik adi geçtigi halde asiri milliyetçi, narsist, anti-humanist nitelemeleriyle suçlandi. Ancak bu elestirilerin temelinde, yazarin geregince anlasilamamis olmasi vardir. Misima, Ikinci Dünya Savasi’nda Jap..
Paul Auster’in yeni romani Görünmeyen, dünya elestirmenlerinin degerlendirmesinde yilin en iyi kitaplari arasina alinmakla kalmadi, yazarin en önemli romani olarak da tanimlandi. Paul Auster bu romaninda gerçekle bellek, yazarlikla kimlik arasindaki belirsiz siniri irdeleyerek Amerika’nin en görkeml..
“Ne yapalım?” dedi kendi kendine, kararlı bir şekilde. “Bu ne demek? Bu meseleye dosdoğru yaklaşmaktan korkuyor muyum? Ne yani? Bu genç subayla aramızda, diğer tanıdıklarımla ilişkimden başka bir ilişki mi var, böyle bir şey olabilir mi?” Küçümsercesine gülümsedi ve yeniden kitabı aldı ama artık oku..
Küçük ruhluydu.Ruhu iyi bir ruhtu belki, oldukça temiz kullanılmıştı, kendi sınırları içinde sağlam, işe yarar bir ruhtu, ama yetmiyordu; kalkıştığı işi başarabilmek, bu ruhun harcı değildi.M, ruhundan intikam almanın yollarını aramaya başladı.M, vahiy bekleyen peygamber tedirginliğiyle, “Gerçek’ten..
Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hâkim olamadıktan sonra onu zorla, baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur?Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın uzun yıllardır gölgede kalmış, değeri anlaşılmamış bir başyapıtı olan bu roman, kadın-erkek ilişkilerinin bugüne göre bile ileri bir noktada..
Bu yazdıklarımı bir intihar mektubu olarak görme. Derler ya, ‘Her intihar mektubu bir aşk mektubudur,’ diye. Aslında, ‘Her intihar mektubu bir aşk romanıdır,’ aynı zamanda. Yani bu aldığın son mektup sana daha önce yazdıklarımdan farklı değil. Bu da bir aşk mektubu, bu da bir hikâye.Hayalet Kitap’ın..
Hayat öfkedir. Cinsel, ödipal, siyasi, sihirli, hayvanca öfke bizi en yüksek doruklarimiza çikarir ve en bayagi derinliklerimize indirir. Yaraticilik, esin, özgürlük, tutku kadar, siddet, aci, yikim; vurdugumuz ve yedigimiz, ardindan kendimizi asla toparlayamadigimiz darbeler de öfkeden beslenir.Mal..
Umberto Eco, her ne kadar romancılığıyla daha ön planda olsa da, elbette roman yazmadan önce de sanatı, kültürel ve bilimsel tartışmaları gazete ve dergilerde yayımladığı yazılarla yönlendiriyordu. Günlük Yaşamdan Sanata, Eco'nun Antik Yunan'dan Ortaçağ'a, Rönesans'tan bilişim çağına uzanan derin bi..
Umberto Eco'yu okurlarimiz, Can Yayinlari arasinda çikan yogun içerikli romanlariyla ve felsefe agirlikli denemeleriyle taniyorlar. Somon Baligiyla Yolculuk ise onu bir baska yönüyle, parodi yazarligiyla tanitacak sevenlerine. Eco'nun 1959- 1992 yillari arasinda kaleme aldigi ve kimi `Küçük Günce' b..
“En nihayet, insanlari tamamen seytanin nüfuz mintikasina sokabilecek kudret sunlardir: Kuru gürültü, ahenksiz fakat dinmeyen bir samata, sonsuz bir söz ve seda anarsisi! Samata samata... Manali manasiz, lüzumlu lüzumsuz, ebedî bir gümbürtü ve çiglik! Bunlari insanlara dinamizm, kudret, hareket diye..
Yigildigin günlerin sonuna gelirsin. Düstügün zeminden, çöktügün kaldirim kenarindan ayaga kalkarsin. Hayat beklemez çünkü. Ve daha ölmediysen, yasiyor taklidi yapman gerekir. Bedenine yabanci kalirsin, aynalarin üzerine örtüler atarsin. Görmeyesin kendini diye. Ve ellerini hiçbir sey isitmaz. Burnu..
Her yazar, kitaplarina kendini de saklar. Ama gün gelir satir aralarinda anlatmaktan vazgeçer kendisini. Artik yas kemale ermistir. Yasadiklari, yasayamadiklari, düsleri, gerçekleri... Hesaplasma zamanidir. Paul Auster'in kendi hikâyesine dönerek yazdigi Kis Günlügü, siradan bir yasamöyküsü degildir..
Seytanî Öyküler, 19. yüzyilin ikinci yarisinda Fransiz edebiyatinda büyük tartismalara yol açan siradisi yazar Barbey d'Aurevilly'nin skandal yaratan alti öyküsünden olusuyor. Daha basilmadan "büyük bir merak, saskinlik uyandiracagi, hatta insanlari incitme basarisina ulasacagi" söylenen öyküler düs..
Flora Tristán, sosyalist feminizmin kurucularından biridir, yaşamını kadınlar ve işçilerin temel haklarının kazanılmasına adamıştır. Flora’nın gözünde cinsellik, erkeklerin kadınlardan intikam almak için kullandıkları bir şiddet türüdür. Paul Gauguin, bir borsa simsarıyken resim tutkusuna yakalanmış..
Caz müzisyeni Izzy Maurer, New York’taki bir gece kulübünde bir kaza kurşunuyla vurulur ve yaşamı tümüyle değişir. Izzy, gizemli bir taşın büyüsüne kapılarak, ruhunun tuhaf ve ürkütücü labirentinde masalsı bir yolculuğa çıkar. New York Üçlemesi, Şans Müziği, Ay Sarayı, Brooklyn Çılgınlıkları gibi ro..
Kırmızı Defter’deki öyküler, Paul Auster’ın özel dünyasına girmek isteyenler için biçilmiş kaftan. New York Üçlemesi, Ay Sarayı, Şans Müziği, Timbuktu, Brooklyn Çılgınlıkları, Yazı Odasında Yolculuklar, Yükseklik Korkusu gibi yapıtlarında olağanüstü düş gücünü ortaya koyan Auster, bu kitabındaki öyk..