THKO (Türkiye Halk Kurtulus Ordusu) adli dev¬rimci örgütün önderlerinden Deniz Gezmis, Yusuf Arslan, Hüseyin Inan ve arkadaslariyla Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde karsilastim. Deniz Gezmis’in istegi üzerine, onlarla tek tek konusacak, gerekli birikimi saglayacak, sonra oturup onlarin romanini yazma..
Bu kitaptaki öykülerimden birkaçini 12 Mart döneminde Mamak Askeri Cezaevi'ndeyken yazmistim. Cezaevinden bir yolunu bulup gönderdigim o öyküler, Yeni Dergi'de yayimlanma olanagi bulamadi. Sonra A Dergisi'ndeki arkadaslarim o öyküleri Yeni Dergi'den alip kendi dergilerinde ardi ardina yayimladilar. ..
İlk kez 1834 yılında La Revue de Paris’de yayımlanan Claude Gueux ilhamını 1832’de cinayetten idam cezasına mahkûm edilen bir insanın gerçek hikâyesinden alır. 19. yüzyılda Paris’te yaşayan otuz altı yaşında dürüst bir işçinin önce cezaevine girmesini, ardından idama mahkûm edilmesini konu alan bu k..
Walpole’un ilk kopyalarını kendi matbaasında bastığı, tuhaf bulurken bir yandan aşinalık duyacağınız bu altı masallık derleme, yazarın en bilinen olmasa da en merak uyandıran eseri. Uzaklardaki krallıklar, prensesler, büyücüler gibi bilindik öğelerle okuru büyülü evrenine çağıran kısa ve gizemli mas..
Benim hayatım bir dizi deniz yolculuğuyla geçti, bu dünyada oradan oraya dolaştım. Derin köklerim olduğunu bilmeden hep bir yabancı oldum… Ruhum da denizlerde yolculuk etti. Ama bunların üzerine düşünüp taşınmanın yararı yok gibi geliyor bana; bunu çok önce yapmalıydım. İspanya İçsavaşı sırasında ge..
19. yüzyılın renkli Prag’ından beş derin, ironik öykü: Çek şair ve gazeteci Jan Neruda’nın ilk kez 1878’de kitaplaşan Eski Prag Öyküleri, bizi tarihî kent merkezinin en pitoresk mahallesinde gezdiriyor. Büyülü Prag’ın dolambaçlı sokakları, arnavutkaldırımları, vakur aristokrat sarayları, görkemli ki..
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.Ahmet Hamdi Tanpınar “Bugün hâlâ onun güzel siması, kara gözleri, beyaz dişlerini gösteren tatlı tebessümü, Kartaltepe kabrinin derinliklerinde ebediyen sönmüşken, ben ne z..
Victor Hugo ve niceleri çocuğu hep bir melek olarak gördüler. Asıl onda şeytani ve gaddar olanı görmemiz gerekir. Çocuğa dair yazılanlar da ancak bu bakış açısıyla yenilenebilir. Çocuğun küçük bir hayvan olması kaçınılmazdır.” Jules Renard, 1894’te yayımlanan Havuçkafa’yla edebiyatta masum çocukluk ..
Karanlık romantizm ve gotik akımların Amerikan edebiyatındaki önemli temsilcilerinden Nathaniel Hawthorne, Rappaccini’nin Kızı’nda esrarengiz bir aşk hikâyesi anlatıyor. Tıp öğrencisi genç Giovanni öğrenimini sürdürmek için geldiği Padova’da bir oda tutar ve böylece kendini Profesör Giacomo Rappacci..
Bize göre mesele, sık sık ileri sürüldüğü gibi, “usdışı olana payını vermek” değil, tam tersine belirsizliği ve bilmemeyi en aza indirmek; Marksizmi üçüncü bir yol ya da idealist bir hümanizm adına yadsımak değil, insanı Marksizm içinde yeniden ortaya çıkarmaktır. Savaş sonrası Avrupa düşünce dünyas..
İsimsiz bir anlatıcı, evli ve yabancı bir adam, her şeyi tüketen bir tutku, saplantıya dönüşen bir aşk… Ernaux ispatsız, sade üslubuyla, cinsellik temelinde kurulan bu ilişkinin dinamiklerini, tutkunun tuzağına düşmüş kalbin arzularını, beklentilerini, arzulanan erkeğin varlığıyla özdeşleşmedikçe ka..
Ruhun ve bedeninle Dao’yla bir bütün olup, bu bütünlüğü sonsuza dek koruyabilir misin?Yaşam enerjinin sağladığı narinliğinle, bir bebeğin hassasiyetine erişebilir misin?Kalp gözünü yıkayıp temizleyerek, hiç leke tutmamasını sağlayabilir misin?Halkı sevip devleti yönetirken, çokbilmişlikten geri dura..
1980’ler. Glasgow şehrinin adeta öleyazdığı, ailelerin güçbela ayakta kalabildiği bir dönem. Ne var ki orta yaşlarındaki alımlı Agnes Bain daha fazlasını hak ettiğine inanır; müstakil bir ev sahibi olmak, istediğini satın almak gibi... Gelgelelim taksi şoförü kocası tarafından sürekli aldatılan Agne..
Tıpkı yaşarken olduğu gibi, yazarken de özensiz olmaktan vazgeçin. Yazmayı konuştuğumuzda ne konuşuruz? Yazmak Üzerine, adı modern öyküyle eşanlamlı hale gelen Raymond Carver’ın yazın hayatını denemelerinin izinden sürüyor. Carver, kendisine sade bir dille gerçekçi öyküler yazmayı öğreten öğretmenin..
İnkâr ve kaçışın, kefaret ve deliliğe uzanan hikâyesi…Çocuğunu bakımevine teslim etmek zorunda kalan Mitsu ile ABD’deki hayatından kaçan kardeşi Takaşi, Tokyo’da buluşup çocukluklarını geçirdikleri köye dönerler. Hem bir süreliğine şehir hayatının etkisinden kurtulma hem de aile evlerini satma niyet..
Diyalog. Monolog. Deneme. Tekrarlamalar. Listeler. Büyüler ve kayıplardan sonraki trajik süreci “evde bir gezinti” yaparak anlatan, biçimsel olarak da sınırın dışına taşan bir lirik novella.Ürün Adı: Gezintide Bir EvÜrün Kodu: 9789750755897Yazar: Sevinç ÇalhanoğluBasım Yılı: 2021Kapak Türü: Karton K..
“Hırkayı sırtımdan çıkardım. Biçarenin haline baktım. Gözlerimden yeniden yaş boşandı. Ne hazin manzara! Ne büyük üzüntü! Hırka koltuğumun altında olduğu halde eve ulaştığım zaman ağlamanın devamı olarak içimi çekmekteydim. Valide beni o durumda görünce telaşla, ‘Sana ne oldu oğlum? Ne ağlıyorsun? ..
Bir gün, şafak sökerken, Dr. AIra kendini Buenos AIres’in mahallelerinden birindeki ağaçlı bir sokakta yürürken buldu. Bir tür uyurgezerlikten mustaripti ve aslında hepsi birbirinin aynı olduğundan gayet iyi tanısa da kendisine o sırada yabancı gelen sokaklarda ayıldığı nadir değildi.Kimilerinin deh..
“Bütün yolculukların bir oyun ve hareket etmek fiiline endeksli bir macera olduğuna inanıyorsanız, gitmemenin de aynı dokuya sahip olduğunu keşfedersiniz kısa bir süre sonra. Gitmemek de bir oyundur aslında, içinde hareket etmek yerine durmak fiilini barındıran.” Çağdaş edebiyatımızın usta yazarları..
Pencerenin önündesin. Dışarıya bakıyorsun. Hiçbir şey göremiyorsun. Kurşuni bir sis etrafı kaplamış. İnsanların, evlerin, ağaçların siluetlerini arıyorsun. Bulamıyorsun. Sisi delip geçen bir ışık görmeye çalışıyorsun, o da yok. Şaşırıyorsun. Göz Güneşe’nin başkahramanı yaşlı bir kadın; bir bakımevin..
“Ah, o mukaddes oda! Ah o mübarek bizim pencereler. Üç seneden beri karşıdan bu odaya bakar, zevk alırken şimdi bizzat odaya girmeyi başardım. Lakin ne çare, evvelki saadet daha büyüktü. Çünkü karşıda hayali istediğim gibi eder, hangi taraf ruhumun zevk alışını artırırsa o şekilde tahayyül ve tasavv..
Charlotte Perkins Gilman, yaşadığı dönemin çok ilerisinde fikirlere sahip ve bu fikirleri eserlerine yüksek empati kabiliyetiyle aktaran, feminist edebiyatın ilk ve önemli isimlerinden. Sarı Duvar Kâğıdı ve Diğer Öyküler yalnızca yazdıklarıyla değil aktivist kimliğiyle de tanınan Gilman’ın yedi öykü..
“Beni evlendirmeye kalkıştılar. Çok zorladılar. Lakin ben çocuksam da süt kuzusu da değilim ya. Oldukça aklım başımda ve bilhassa fikirlerim pek büyük ve pek ziyade. Kaleme yeni çırak oldum. Elde dört para yok. Zaten pederden almakta bulunduğum haftalığı dahi tam bir tiksintiyle almaktayım. Hevesim ..
Friedrich Nietzsche’nin 1883-1885 yılları arasında kaleme aldığı Böyle Buyurdu Zerdüşt, filozofun en bilinen eseridir. Nietzsche’nin, yazılmış en derin eser olarak tanımlamaktan hoşlandığı bu kitap, şiirsel üslubuyla dikkat çeker ve edebiyat ile felsefenin sınırları arasında gezinir. Üstinsan ve ebe..
Bu yazılardaki öncelikli amacım, ortalama okurlara her hafta bir şeyler öğretebilmek, beni asıl ilgilendiren onlar, ki öğrettiğim şeyler her şeyi bilen uzman okurlara apaçık ve çocukça gelebilir. Diğer amacımsa –ki bu en zoru– yazılarımı başkalarından yardım almadan düzgünce yazabilmek, çünkü ben he..
Ne anlatıyor Suyun Öte Yanı’nda Feride Çiçekoğlu? Özgürlüğü için Cunda’ya kaçan bir Yunanlı avukatı, özgürlüğü için “suyun öte yanı”na kaçmak isteyen bir Türk devrimciyi... Mutsuz ama iyi yürekli Sıdıka Hanım’ı, mutsuz ama iyi yürekli Arap Mustafa’yı... Nihal’i... Cunda’yı: taş sokaklarıyla, kilises..
Claude Bernard. 19. yüzyıl Paris’inde hayvan deneyleri. Claude ile eşi Fanny’nin sorunlu evliliği, dönemin bilim insanlarının, sanatçılarının ve aktivistlerinin toplumsal trajedisi haline geliyor.Ürün Adı: Deney Hayvanları (Bir Gerçeklik Kurgusu)Ürün Kodu: 9789750755538Yazar: Thalia FieldBasım Yılı:..
Shakespeare külliyatının önemli parçalarından Venedik Taciri, yakın bir dostunun sevdiği kadına kavuşmasına yardım etmek için hırslı bir Yahudi tüccara borçlanan Antonio’nun trajikomik serüvenini anlatır. Açık denizlerdeki gemilerine güvenen Antonio, tüccar Shylock’un oldukça yüklü borç senedini imz..
Ayşe ölüyor, verem, verem! O güzelliğe âşık katil! O gençlik düşmanı canavar! Verem bir yırtıcı hayvandır ki hurilerin dinlenme yeri olan cennet ovasında bulunur. Sinsi sinsi gezer, hunhar gözüne merhamet ışığı, gaddar çehresine masumiyet anlamı verir de o hurilerden hangisi daha güzel, tabiatına da..
“Derler ki sevda insanın ahlakını düzeltir,yanıltsa bile sevelim: Mademki insanız!Of! Böyle boş işlerle uğraşmak dahoşa gitmiyor ama zamanın mecburiyetlerine uymak lazım geliyor.Bir gün olur da şu arzular defterimi bir gözden geçiren bulunursa, insanın değilse bile, benim insani hissiyatımın suretin..
Heinrich von Kleist, klasik Alman edebiyatının sıra dışı yazarı olarak bilinir. Eserleri gizemli motifler üzerinde yükselir, kurguladığı yazgılar geniş dramatik kavisler çizer. Bir esrar perdesi ardına gizlenen gerçeklerin doğurduğu gerilimden beslenen öykülerine, adalet ve hakikat arayışına çıkan k..
Kısasa Kısas, yasaların katılığına rağmen ahlaki bir çürümenin başladığı Viyana’da, Dük’ün aceleyle kentten ayrılmasıyla görevi devralan Vali Angelo’nun icraatlarını ve bunların toplumun en küçük biriminde bile hissedilen etkilerini ele alır: Bu yeni ve epey katı yönetici, kenti çöküşe sürükleyen ad..
“Geçen gün sabahleyin, baharın en güzel göründüğü bir zamanda kırlara çıktım. Öteden beri bana güzel olarak tavsiye ettikleri ağaçları hoş bulmaya, toprakların üzerinde güneş ışığından doğan buharların havai girdaplar oluşturarak oynaştığını bir güzellik düşkünü gibi seyretmeye çalıştım. Şairlerin ç..
Rüşvet alıyorlar, füzeler yağdırıyorlar, ölüme tapıyorlar – bunların hiçbiri yeni değil. Yeni olan şu: Kendilerini suçlu hissetmiyorlar. Nobel Ödüllü yazar Heinrich Böll’ün son romanı okuru 1980’li yıllara, Bonn’da Ren Nehri kıyısındaki seçkin villalara götürüyor. Politikacıların, bankerlerin, arist..
“Yedi Ses, kendi köklerinden yola çıkarak evrensel bir edebiyatın peşine düşen, kendi uygarlıklarının derin geleneklerinde gezinmekle yetinmeyip insan ruhunun kuytularına uzanan, ama hiçbiri birbirine benzemeyen yedi büyük yazar ve şairi, bizi yer yer şaşırtan en sakınmasız düşünceleri, eleştirileri..