Biraz daha yaklaşıyorum. Çok değil birkaç adım. Merakım korkuma galip gelince bakıyorum yüzüne, siyahlar giymiş adamın. Onu tanıyorum. Bu yüzü tanıyorum.“Kalbine bak Bal Arısı.”Yavaşça tanıdık yabancının dediğini yapıp, gözlerimi gövdemin sol yanına çeviriyorum. Kalbimden akan sıcak kana bakıyorum. ..
Evet takıntılıydım. Tam kapanmayan dolap kapaklarına dayanamıyordum. Yemek yerken ses çıkaran insanlara katlanamıyor, başkalarının hakkımdaki düşüncelerini gereğinden fazla merak ediyordum. Çünkü bu küçük takıntılar bir yandan da beni oyalıyordu. Yaşama olan inançsızlığım, boşvermişlik hissim... Hay..