Can Sanat Yayınları

Safak Tapinagi, Japon yazar Misimanin bütün dünyada çok begenilmis Bereket Denizi adli dörtlemesinin üçüncü kitabi. Japonya'nin Ikinci Dünya Savasi sonrasi yillarini, Japonya'ya özgü niteliklerin birer birer yok olmaya basladigi yillari anlatiyor. Dörtlemenin ilk romani Bahar Karlarinin genç yasta ö..

Yukio Misima'nin basyapiti olan Bereket Denizi dörtlemesinin ikinci kitabidir. Bu kitabinda Misima, 1930 lu yillarda toplumsal degerlerin degismesine tepki duyan birtakim bagnaz yurtsever gençlerin hazirladigi ayaklanmayi anlatiyor. Ürün Adı: Kaçak Atlar / Bereket Denizi 2Ürün Kodu: 9789750725296Yaz..

1875-1955 yillari arasinda yasamis olan Alman yazari Thomas Mann, henüz ünlü yapiti Doktor Faustus'u yazarken siradisi bir kukla oyunu olarak tasarlamaya basladigi bu mizah dolu öyküsünde, yalnizca Ortaçagin büyüleyici dekorunda geçen saray asklarini, sövalyeleri, cahil köylüleri ve Papaligin görkem..

Ilk öykü kitabi olan Fildisi Karasi ile çok olumlu tepkiler alan Yekta Kopan, duru, abartisiz, akici dili, yasamin içinden seçilmis, sasirtici ayrintilarla zenginlestirilmis konulariyla; hüzün ve duygusallikla mizah ve ironiyi dengede tutmayi basaran kurgulariyla, Türk edebiyati içinde kendine özgü ..

Kayitsizlik Senligi, Milan Kundera’nin 2003’de yayimlanan Bilmemek’ten sonra kimsenin beklemedigi bir anda çikagelen yeni romani. Bes arkadasin, kayip annesiyle konusan Alain’in, issiz oyuncu Caliban’in, mutlulugun pesindeki Ramon’un, bir kukla oyunu yazma hayali kuran Charles’in ve narsisist D’Arde..

Mo Yan’in epik romani Yasam ve Ölüm Yorgunu, Mao Zedong’un toprak reformu hareketiyle Çin kirsalinin geleneksel düzenini altüst etmesinden yaklasik iki yil sonra, 1 Ocak 1950 günü basliyor. Bu iki yil boyunca Cehennemin Efendisi Yama, irgatlarina iyi davranmasiyla nam salmis Ximen Nao’ya, iktidari y..

Kollarini boynuma dolayip bana sariliyor ve basini omzuma yasliyor. Ama mesele su: Az önce ona söylediklerim, bütün gün ara ara düsündüklerim, sey, bir tür görünmez çizgiyi asmisim gibi hissediyorum. Hiç gelmek zorunda kalmayacagimi sandigim bir yere gelmisim gibi hissediyorum. Ve buraya nasil geldi..

Italyan edebiyatinda yeni gerçekçilik akiminin kurucusu olarak kabul edilen Cesare Pavese bir kere daha siradan hayatin ötesine geçerek insani saran büyük yalnizligin ve hüznün romanini yaziyor. Çocukluk yillarini geçirdigi Torino’ya bu kez bir is kadini olarak dönen Clelia’nin, resim sergilerinde, ..

"Brice Parain, sik sik, yazdiklarimin en iyisini bu küçük kitabin içerdigini ileri sürer... Hayir, aldaniyor, çünkü deha bir yana birakilirsa, insan yirmi iki yasinda yazi yazmasini pek bilemez. Ama Parain'in söylemek istedigini anliyorum. Bu acemice sayfalarda, sonradan yazdiklarimdakilerden daha ç..

Sovyetler döneminin önde gelen yazarlarindan Mihail Bulgakov'un, ölümünden 26 yil sonra yayinlanan bu dev romani, yirminci yüzyil edebiyatinin basyapitlarindan. Ilk yayinlandiginda, sansüre ugrayarak kitaptan çikartilan 80 sayfayi da içeren bu çeviriyi yeniden elden geçirdikten sonra yayinliyoruz. '..

Birbirimize ulaşmanın giderek zorlaştığı günümüz dünyasında Tamaro'dan bir umut ışığı...Sözsüzlük ve suskunluk... İletişimsizliğin hayata egemen olduğu çağımızda bir yanda ölüm öte yanda yaşamın pırıltısı... Sözün giderek anlamını yitirdiği günümüzde bir umut ışığı... Yanlış sözleri sessizliğin erde..

Edebiyat dünyasina son yillarda katilan ve yazdigi öykülerle büyük ilgi toplayan Cemil Kavukçu'yu, Can Yayinlari'nda ilk kez Uzak Noktalara Dogru adli bu öykü kitabiyla tanitmistik. Daha sonra Yalniz Uyuyanlar Için adli ikinci öykü kitabini çikardik. Cemil Kavukçu, degisik kurgulu, buruk bir tat bir..

Yüzü olmayan adam rollerine çikiyorum artik. Bu saatten sonra, karanlikta her sey, her seye dönüsebilir. Ay isigi vurdugunda bir garip Âdem. Karanlikta yüzü olmayan adam. Daktilonun girtlagini sikiyorum. Babamdan kalma. Baba, ogul ve kutsal roman adina, diye haykirarak saldiriyorum yazmaya. Yasli me..

"Bir yolunu bulup ikiligi dile getirmek isterdim; öyle bölümler ve cümleler kaleme almak isterdim ki, melodi ve karsi melodi ayni zamanda kendisini açiga vursun içlerinde, her çesitliligin yanibasinda 'bir'lik, her sakanin yanibasinda bir ciddilik sürekli yer alsin. Çünkü beni yasatacak budur yalniz..

Iste mülkiyetin gücü! Evet ev senin, hayat da senin. Bunlardan gelen gücünü sonuna kadar kullan. Mallarina yaslan ve öt. Konus Serif, konus. Memleketin sana ihtiyaci var! Hayata çekidüzen ver sayin akademisyen. Standartlarin hâkim olsun her yana. Hatta üsenme, otur bir de elkitabi yaz: Hayat nasil y..

Halide Edib Adivar’in 1936 yilinda Paris’te kaleme aldigi bir cinayet romani, Yolpalas Cinayeti. Bu kisa roman, Adivar’in güçlü anlatimini göstermesi bakimindan son derece degerli. Kitap, 1900’lerin basinda Sisli’de bir konakta islenen bir cinayetin görüldügü dava ile basliyor ve o yillarin Istanbul..

Jean-Paul Sartre, Albert Camus'nün ölümünden sonra şunları yazmıştı: "Uzun süre düşünmeden seçimini yapmayan, bir kez seçince de buna bağlı kalan ender insanlardandı... Camus'nün insancılığında, ansızın bastıran ölüme karşı insanca bir davranış varsa; mutluluk yolunda giriştiği o gururlu, katıksız a..

Brezilyali Jose Mauro de Vasconcelos'un, kendi yasam kesitlerinden yola çikarak yazdigi Seker Portakali'ni Türkiye'de yediden yetmise herkes severek okuyor. Romanin kahramani küçük Zeze, çocuklarin en yakin dostu; büyüklerin de yüreklerine yerlesmis bir sevgili çocuk. Seker Portakali'nin devami ve i..

"Ulusal Radyo'nun ayda birkaç kez canli yayinda hikâyelerimi okuma önerisini reddetmek üzereydim. Aksam yemeginde karimin verdigi fikir olmasa bu kitaptaki parçalarin çogu yazilmamis olacakti. 'Hikâyeleri kendin yazmak zorunda degilsin,' dedi Siri. 'Insanlari oturtup kendi hikâyelerini yazdir. Onlar..

İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar, insanlık tarihine yön vermiş belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrelerindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilmiş Fatih Sultan Mehmed, Handel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi "yaratıcı bireyler"in o benzersiz "anlar..

Birinci Dünya Savasi sirasinda, 1916 yilinda üniversiteden diplomasini alan genç doktor Bulgakov gönüllü olarak Kiev'de çalismaya gitti. Smolensk bölgesinin küçük bir köy hastanesinde çalismak, genç doktorun bir genç yazar haline gelmesinde büyük bir rol oynadi. Rusya yeni bir devrime ve içsavasa do..

Benligimizin sinirlarini kimi kez gönüllü olarak kay-bederiz kimi kez istemeden. Sadece bir baskasiyla degil, bizi saran dünyayla da kucaklasma, bir baskasinda erime çogu kez bir haz duygusuyla özdeslestirilir. Oysa acinin sinirlari tam da burada baslar. Murat Gülsoy, bir origami ustasi gibi, düz b..

CALIGULA: Kim cüret edebilir seni yargilamaya su yargiçsiz, su kimsenin masum olmadigi dünyada! Tarihin sahit oldugu en acimasiz tiranlardan biri olan, adi zorbalik, gaddarlik ve delilikle bir anilan Imparator Caligula, Camus'nün sahnesinde, imkânsiz olana, gökteki aya sahip olma arzusunun pesinde,..

Ben ihtiyar SantIago, bir ömür yasadim, mutluluk nedir bilmedim. Babam madenciydi, dedem de, dedesinin dedesi de Kis gelecek, kar yagacak, su dünyada kimseler adimi anmayacak. 1934 yili, 5 Ekim'i 6 Ekim'e baglayan gece Asturyali maden isçileri, sömürü düzenine, baski rejimine, haksizliga karsi isyan..

DORA: Sakin, sakin böyle söyleme. Sonu yalniz ölüme çikiyorsa dogru yolda nasil yürüyor oluruz? Dogru yolun sonu hayata çikar, günese çikar. Iliklerine kadar üsümezsin soguktan... Albert Camus emsalsiz acilarin, fedakârliklarin, vazgeçislerin ardindan, hedefe ulasmaya bir adim kala, insanin insanla ..

Babasi bebegi görebilsin diye çocugu kucagima alip cama yaklastiriyorum. Bebek minik ellerini babasina uzatiyor. Yasli adam, ihtiyarlik lekeleriyle bezeli, ince parmakli, hünerli ellerini ogluna uzatiyor. Iki minik, iki büyük el soguk cama çarpiyor. "Görüs bitti!" diye bagiriyor nöbetçi. Parmaklikla..

Bereket Denizi dörtlemesi, Bir Maskenin Itiraflari, Yaz Ortasinda Ölüm, Denizi Yitiren Denizci gibi eserlerinden tanidigimiz Yukio Misima, Dalgalarin Sesi’nde farkli bir yönüyle çikiyor okurun karsisina. Romanlarinda insan dogasinin karanlik yönlerini desen, onlarla cesurca hesaplasan Misima, bu kez..

Kemiklesmis deger yargilarina baglilik mi, kendi olmak savasinda korkusuzca yol alip gitmek mi?!Distan bakildiginda her sey ne kadar düzgün: Egitimli, saygin anne baba, okuyup yetisen üç kiz evlat, evin yasli büyügü anneanne... Ama Ayse Sarisayin, bu düzgün dünyaya içerden bakmayi yegliyor ve son dö..

Ben artık zelil ve sefil bir günahkar oldum. Ben artık tarihin en mel un çehresi Yehuda 'ya bir nazire oldum. Yehuda nasıl dünyanın pek muazzez bir simasını, efendisini birkaç dinar için sattı ise ben de dünyanın beni en çok sevmiş bir ruhunu, o ruhun hududu olmayan emniyetini, muhitini sattım, düny..

Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanimda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni.Çocukluk düslerinden yapilmis bir evin gölgeleri içinde babanin hayaletiyle karsilasmak... Porto¬bello’da, George Orwell’in evinin önündeki kaldirimda oturup Tanpinar okurken zamansi..

..Yekta Kopan'in öykülerinde insan ve insanlik halleri, agirlikli olarak yer aliyor. Günümüz toplumunda degisen deger yargilarini, birbirine yabancilasan insanlari, uyumsuz evlilikleri, yürümeyen birliktelikleri ve bütün bunlari yasayan bireylerin konumlarini son derece duyarli bir gözlem gücüyle, s..

70’li Yillarda Hayatimiz… O yillari hatirladikça bizim kusak için anlamli olan bir on yildan, baska türlü anlamlar yüklenmis baska bir on yila geçtigimizi, bu arada büyümüs oldugumuzu gördüm. Büyümüs olmak miydi içimi burkan, yoksa o tuhaf masumiyet miydi, bilmiyorum... Ben çocukken büyükler konusma..

Çünkü her sorunun yaniti dogada. Bulutlarin yarattigi bunca karmasanin anlami su; sen de her an, anbean degisiyorsun, bunu görüyor ve hissediyorsun. Yakici düsüncelerin gücü yok artik üstünde. Kurtulacaksin. Onsuz yazabilmek, okuyabilmek, duyabilmek, görebilmek, onun disinda kalabilmek ayri bir büyü..

Usta yazar Alice Munro, Sevgili Hayat’taki öykü kisilerine ve yasadiklari ortama yine can solugu üf lüyor. Ask, yalnizlik, suçluluk, utanç, kayiplar, sehvet, ölüm, mutsuzluk ve umut; bütün bu duygulari içeren insan yasaminin farkli kesitlerini aktaran öyküler, yazarin kaleminin ucundaki kisilere emp..

Burada her sey, herkes birbirine gülümsüyor. Hiçbir ihtiyar, hiçbir çirkin, hiçbir düsünceli insan resmi yok. Adeta bu fotografhaneye sevinçsiz hiçbir insan ayak atmamis. Yahut fotografçi, bir muvaffakiyet sirri olarak, makinesinin karsisinda candan gülümseyemeyecek müsterisinin fotografini çekmemis..

Yasamin uzamis anlarindan kurdugu öykülerini okura emanet eden bir yazar Yekta Kopan. Ruhumuza nereden sizdigini bilmedigimiz yüzlesmelerin izdüsümleri onun kaleminden bize ulastiginda kendi hesaplasmalarimiza dönüsür. Farkina bile varmadigimiz küçük anlarimiz, yasamimiza dagilir, genisler, sonra da..